İçe dönüklük hala geniş çapta yanlış anlaşıldığından, belirli davranışların ne zaman endişe verici olduğunu anlamak zor olabilir. İçe dönük gençlerin belirtileri şunları içerebilir:
– Yalnızca küçük bir grup insanla birlikteyken rahat hissederler.
– Okulda sessiz ve uyumlu olarak tanımlanırlar ve genellikle grup tartışmalarına katılmazlar.
– Zorluk yaşadıkları durumlarda bile yardım istemezler.
– Akranlarından daha olgun davranabilirler.
– Sosyal etkinliklerde endişeli oldukları için bazen isteksiz davranabilirler.
– Duygusal olarak kolayca incinirler gibi görünebilirler.
– Arkadaşlarıyla sık sık iletişim kurmazlar; bir araya gelmeyi arkadaşlarının başlatmasını tercih ederler.
– Başkalarının onlar hakkında ne düşündüğünden endişe ederler.
İçe dönüklük, toplumda dışa dönüklüğün “doğru” olduğu yanılgısı nedeniyle zorlayıcı olabilir. İçe dönük gençler, sessizliklerinden dolayı sıklıkla eksik veya başarısız hissedebilirler, özellikle de ergenlik yıllarında, çünkü bu dönemde sosyal uyum önem kazanır. İçe dönük gençleri desteklemenin ilk adımı, içe dönüklük hakkında daha fazla bilgi edinmektir. Ne kadar çok anlarsanız, çocuğunuzu o kadar iyi destekleyebilirsiniz. İçe dönüklüğün getirdiği olumlu yanları fark ederek çocuğunuza daha iyi destek olabilirsiniz. Eğer çocuğunuz arkadaşlık konusunda zorluk çekiyorsa, konuşmayı başlatın. Arkadaşlık problemleriyle başa çıkmak zor olabilir ve genellikle utanç hissiyle gelir.
Psikolog Duru Erdem,” Çocuğunuz size zorluklarını paylaştığında hemen tavsiyeler vermek yerine, soru sormayı deneyin. İçe dönük çocuklar eleştiriye daha duyarlı olabilirler, bu yüzden sorular sormak ve onların düşüncelerini duymak önemlidir. En önemlisi de, içe dönüklüğün düzeltilmesi gereken bir şey olmadığını unutmamaktır. Çocuğunuzu olduğu gibi kabul etmek ve en iyi versiyonları olmaları için teşvik etmek önemlidir. Herkesin farklı bir kişilik yapısı vardır ve çocuğunuzun içe dönük doğası da birçok olumlu özellik taşır. İçe dönük gençlerin kendilerini kabul etmelerine yardımcı olmak ve onları desteklemek, onların daha mutlu ve başarılı bir yaşam sürmelerine katkıda bulunabilir.” dedi.
